Gelecek için: Gelenek

Teknolojinin gelişimi, bol kaynaklar ve zenginlik bize ne kadar da güzel hatta harikulade gözükse de bunların Rabbul Âlemin’in bizlere bir imtihanı olduğunu düşünerek; yaşantımızın merkezine helal da olsa çokluğu, yeniliği koymak yerine aza kanaat etmeyi, saflığı, kadim değerlerimizi, gelenek ve göreneklerimizi yerleştirmek ve incelikleri ihmal etmeden yaşamak bizim kalp huzurumuza vesile olacaktır diye düşünüyorum. Geçmişten edindiğimiz tecrübeler bize her zaman lâzım olacak.Çağın paraya iten, tek hedefin zenginlik olduğu gerçeğine rağmen, herkesin maddi nedenlerle seçtiği bir uğraş dışında, kimsenin tenezzül dahi etmediği, içten ve samimi olarak ilgi bile göstermediği değerlere sahip çıkacak insanların hâlâ var olması ve bu kişilerin bu değerlere…

Devamını Oku

Arzu ve İsteklerin Yönetimi

Her insanın günlük hayatında zorunlu olarak yapılacak işler ve harcanacak zaman vardır. Her insanın aynı zamanda zorunlu işlerden kalan zamanı mutlaka vardır. özellikle elektronik cihazların artması sonucu birçok işi evde veya işte makinaların yapmasıyla her insanın hayatında az yada çok fazla zaman kullanma imkanları ortaya çıkmıştır. İşte bu çok değerli ve önemli olan zamanı her insanın iyi, verimli yönetmesi, güzel şeylerle değerlendirmesi kişinin yaşamındaki yaşam kalitesini ve aynı zamanda geleceğini belirler. İnsanlar ellerindeki zamanı yönetirken çoğunlukla arzu ve isteklerinin etkisinde kalarak günlük davranışlarını oluştururlar.   İçsel bir duygu olarak kişiyi motive eden, harekete yönlendiren, ilerlemesini sağlayan hislere arzu, içsel arzuların yoğunlaşması…

Devamını Oku

İnsanı Tanımanın Üç Yolu

Hazret-i Ömer (R.a.)’in halifeliği döneminde demişler ki, “Yâ Emîra’l Mü’minîn! Ey Mü’minlerin Emîri! Camiide/mescidde bir kısım adamlar gördük ki, çok takva/muttakî, Allah’tan korkan insanlardı…”Hz. Ömer, kendisine bu sözü söyleyenlere hemen oracıkta üç soru sormuş:“O mescidde gördüğünüz ve bana ‘takva insanlar’ diye şehâdette bulunduğunuz insanlarla alışveriş yaptınız mı?”“Yapmadık” demişler.“Onlarla yolculuk yaptınız mı?”“Hayır, Yapmadık”…“Peki, onlarla komşuluk/arkadaşlık yaptınız mı?” Diye sormuş.“Hayır, yapmadık” diye cevap vermişler.“Hâ öyle mi? Demek siz onları mescidde boyunlarını sallarken gördünüz. Dikkat edin! Takvâ, boyun sallamakta değildir” diye onları uyarmış.Yine Hazret-i Ömer (R.a.)’e atfen anlatılan bir rivâyette  -kimi kaynaklarda hadis-i şerif olarak geçer- şöyle buyurulur:“Bir kişinin namazı ve orucu sizi…

Devamını Oku

İsrâ Suresi (23-39) Ayetleri Bağlamında Müslüman Cemiyetin Miracı

İSRÂ SÛRESİ;23 - Rabbin kesin olarak şunları emretti: Ancak kendisine ibadet edin, anne ve babaya iyilik edin. Onlardan biri veya her ikisi senin yanında yaşlanırsa, sakın onlara "öf" bile deme ve onları azarlama. İkisine de tatlı ve güzel söz söyle.24 - İkisine de acıyarak tevazu kanatlarını indir. Ve şöyle de: "Ey Rabbim! Onların beni küçükten terbiye edip yetiştirdikleri gibi, sen de kendilerine merhamet et."25 - Rabbiniz içinizden geçenleri çok iyi bilir. Eğer iyi kimseler olursanız elbette Allah çok tevbe edenleri bağışlayıcıdır.26 - Akrabaya, yoksula ve yolda kalmışa hakkını ver. Bununla beraber malını saçıp savurma.27 - Çünkü (malını) saçıp savuranlar, şeytanların…

Devamını Oku