Camisiz Öğrenci ve Öğrencisiz Cami Olma Sınavımız

    Âlemlerin Rabbine sonsuz hamd olsun. Allah’ın Resülüne, âline, ashabına ve bu mübarek yola tabi olup, yolun sahibine itaat, ibadet ve muhabbet edenlere salât ve selâm olsun.

    Allah’ın (c.c.) insanoğlunu yarattığı ilk andan itibaren çeşitli vesilelerle sınadığı, sınarken de aynı zamanda eğitip yetiştirdiği bilinen bir hakikattir. Zira imtihan ya da sınav dediğimiz süreçler, bir şekilde birey ve cemiyet hayatımız için birer eğitim ve öğretim mekanizmalarıdır. Güncel olarak değerlendirdiğimizde ise bilinmesi gereken nokta, tüm dünyayı etkileyen virüs pandemisinin bir çeşit yaygın eğitim-öğretim sürecine dönüşmüş olması ve olumsuz gibi görünen bu süreci faydaya dönüştürme farkındalığının oluşmasıdır. Hadiseye bu açıdan baktığımızda doğrusu bize isabet eden her vakıanın gerçekte musibet olmadığını aksine içinde birtakım nimetler ve hikmetler barındırdığını idrak etmiş oluruz.

    Ülke olarak bize de isabet eden covid-19 salgınından şüphesiz en çok etkilenen mekanlardan birisi de camilerimiz olmuştur. Özellikle kalbi ve kalıbı çocukluk yaşlarından itibaren mabedin gölgesinde maya tutmuş ve şekillenmiş insanlarımız için camisiz kalmak, ruhlarda adeta travmalar yaşatmıştır. Cami cemaati denilince genellikle aklımıza belirli yaş ortalamasının üzerinde olup yalnızca cemaatle namaz kılma eylemiyle sınırlı kalan insanlarımız gelmektedir. Lakin kadim kültür ve millet hafızamıza baktığımızda burayı sadece namaz kılma mekanı olarak değil aynı zamanda maddi manevi olarak ihya ve inşa olmak amacıyla camiyi bir yaygın eğitim merkezi haline getiren ve bu şekilde kullanan öğrencilerimiz akla gelmelidir.

    Mabedin öğrencileri aslında farklı zamanlarda doğsalar da hep aynı yaştadırlar. Aynı membadan beslendikleri için aynı olayları aynı şekilde okur ve aynı refleksleri verirler. Aynı dert ile dertlenir ve dertlerinin dermanını aynı yerde arayıp bulurlar. Onların gönülleri serçe kanadı kadar zarif ve bir o kadar da dinamiktir. Onlar camisiz cami de onlarsız yapamaz. Mabedin gölgesi onlara mektep, onlar ise mabede nefes olurlar. Onlarla cami sadece taşların bir araya gelmesiyle oluşan bir bina olmaktan çıkar, iyi yetişmiş başların bir araya gelmesiyle oluşan dinamik ve üretken bir bünyeye dönüşür. Çünkü onlarla cami ve cemaat tasavvuru gelişir, değişir ve olgunlaşır. Cami onlarla zamana ve mekana damgasını vurur. Mabedin öğrencileri mabedi salih fikir ve salih amel üretilen bir atölyeye dönüştürür. Zaman içerisinde de yeryüzü bize mescid kılındı mefkuresi gereği bu atölyeler arzın her yerinde salih, sahih, sağlıklı, akl-ı selim, kalb-i selim, fikr-i selim, zevk-i selim, bilgili, görgülü, insanlar üretir.

    Bizler bu salgın döneminde özellikle üniversite kampüs camileri bağlamında mabede hayat veren, 7/24 yaşayan, nefes alan ve nefes olan mekanlar haline getiren öğrencilerimizden mahrum kalmanın derin üzüntüsü içerisindeyiz. Onlar camilerimizin hem cemaati hem de öğrencileri olarak heyecanımızı, aşk ve şevkimizi sürekli diri tutuyor ve bizim çalışma azmimizi artırıyorlardı. Onlarla birlikte olmak, dertleşmek, gülmek eğlenmek, fikir üretmek, istişare etmek, proje hazırlayıp sahaya koymak ve güzel neticeleri almak, hayatımıza anlam katan olağanüstü güzelliklerdi. Onlardan mahrum kalınca bu daha iyi anlaşılmış oldu maalesef.

    Rabbimizden niyazımız, küresel bir nitelik kazanan bu salgın hastalığın tüm dünyadan en kısa zamanda kalkması ve getirdiği olumsuz şartların da aşama aşama izale edilmesidir. Şimdi tüm heyecan ve hasretimizle, camilerimizin yine hem mabed hem mektep olduğu, her bir köşesinde öğrencilerimizin ilim tahsil ettiği, mabedin gölgesinde kardeş olma şuurunun pekiştiği ve haydi hep beraber “yeniden cami” diyeceğimiz günleri bekliyoruz vesselam.

Yorumlar

Henüz hiç yorum yok. İlk yorumu yapmak ister misin?