Hz Meryem Örnekliğinde Anlayış ve Adanış Meselemiz



Meryem Kimliğini Anlamak

 

11.10.2023

 

Hz. Yusuf kıssasında erkeği konuşmadığımız gibi Hz Meryem dersimizde de sadece kadını konuşmayacağız. Çünkü bize anlatılmak istenen sadece cinsiyetten ibaret değil bir ark meselesi, zira itibar ve güç de cinsiyette değil haysiyettedir, haysiyeti yapılandıran şey ise aklına ve kalbine ne koyduğundur.

 

Bu yolda ilgileneceğimiz kimlikler/şahsiyetler: İmran (Hz. Meryem’in Babası), Hanne (Hz. Meryem’in Annesi), Meryem, Zekeriyya

 

-        Allah yeryüzüne müdahil olmak istediğinde bu hususta yetkili tek kişi Allah’tır ve seçkin kişilere müdahale eder. Siz Allah için bir yerdeyseniz milyarlarca insan için sizi orada istihdam eden Allahtır, bu da bir müdahaledir.

 

Bir üçgen hayal edelim: Bir köşesinde NEFİS bir köşesinde ÇEVRE bir köşesinde ŞEYTAN var. Bu üçgenin köşelerinde bulunanlar bizim yönelişimizi, adanışımızı, adayışımızı, anlayışımızı, kavrayışımızı etkiler.

 

-        Rabbimin bizi görevlendirdiği, şu anda orada bulunmamızı nasip ettiği konumlar hakkında şu soruyu sormalıyız. Örnek : “Kampüste geçirdiğin zamanı kime adadın?”

-        Bir çiçeği bahçıvana vermek mi değerlidir, yoksa satıcıya vermek mi? Bahçıvan ve tüccar arasındaki farklar. Çiçeğin kıymetinin bilindiği yerde bulunması.

-         Hz. Hanne kızı Meryem’i aslında o dönem kadınlara pek değer verilmeyen mabede veriyor.Her tohumun güzel bir toprağa ekilmesi gerektiği gibi tohum filizlendiğinde ona bakacak ve yetiştirecek bir bahçıvana da ihtiyaç duyar. Bu toprak mabed , bahçıvansa Hz Zekeriyya’dır.

-        Allah bizi nereye diktiyse orada, oranın iklimiyle yeşerelim. (Hz. Meryem neden o mabedde olduğunun farkındaydı. Biz de şu anki konumlarımızın bilinciyle yeşermenin yollarına bakmalıyız.)

-        Hz. Hanne en değerliye en değerli olanını veriyor. (Hz. Hanne “nefs, şeytan,çevre” üçgeninden etkilenmemek için adamasını daha doğum gerçekleştirmeden yapıyor. Eğer adamayı doğumdan sonraya bıraksaydı toplumun algısı onu evladını adamaktan vazgeçirebilirdi o dönemde kadınların mabedde söz hakkı ve yerinin olmaması düşüncesi hakim keza her doğan çocuk da gözlerini bir algı dünyasına açar, bu algı dünyası onun neye adanacağına kendisi karar verir.

 

-        Hz. Meryem kocasız bir şekilde hayata devam ediyor ama hocasız (bahçıvansız : Hz. Zekeriyya) bırakılmıyor.

 

18.10.2023

-        “Nasipsiz kediyi kurban bayramında uyku basar”

-        Eğer mü’minin aklı, kalbi Allah ile harekete geçmeye hazır ise vahiy sırılsıklam eden bir yağmur gibi olur ve mü’min kişi vahiyden feyzini alır.

-        Bir bilgiyi duymak yetmez, o bilgiyle doymak gerekir.

-        Meryem suresi, ذِكْرُ رَحْمَتِ رَبِّكَ عَبْدَهُ زَكَرِيَّاۚ kavliyle başlıyor. Üzerine rabbinin rahmeti yağmış olan bilgisini hikmete çevirmiş kul Hz. Zekeriyya anılıyor. Sure direkt Hz. Meryemle başlamıyor o adanmışlığın bir arka planı var.

-        Bilgiyi hikmete çevirmek nedir peki? Bilgiyle yeterince haşır neşir olursak hikmete ram olur muyuz? Aslına bakarsanız hayır,hikmete zaten bulanmışsınızdır. Hikmeti sizden ayrıştıramazsınız ki onu bulasınız, hikmet sizi hiç boş bırakmaz ve yanlışı haykırmaya götürür.

-        Hani o, alçak sesle rabbine yalvarmıştı. (Meryem,3) : Hz. Zekeriyya utanarak, çekinerek istiyor çünkü duası toplum tarafından duyulsa ayıplanma ihtimali var. Bu hususta istemeyi algı dünyasına takılmadan ihlasla sadece Rabbden istemek ön plana çıkıyor.

-        “Rabbim!” demişti, “Benim kemiklerim zayıfladı, saçlarım ağardı. Rabbim! Ben sana ettiğim dualarda hiç eli boş

-        dönmedim. :

-        Toplum da, kendisi de yaşlılığının farkında

-        Ve duası aslında kendisi için değil, bir nesil, bir tohum istiyor Hz. Zekeriyya

-        Sana ettiğim dualarda hiç eli boş dönmedim derken Allah ile arasındaki hukuku açıklıyor.

-        Kul Allah’tan neyi, nasıl, ne zaman, niçin istemesi gerektiği hususunda eğitildiyse, şuurluysa iki taraf da duadan ve sonuçtan razı oluyor.

-        Duada iki makam vardır : naz makamı ve niyaz makamı (Hz. Zekeriyya naz makamını kullanıyor.)

-        Ve şu duayı ediyor :  فَهَبْ لٖي مِنْ لَدُنْكَ وَلِياًّۚ : vehebe kelimesi: tamamen veren kişinin cömertliği ile olan bir vermedir, hibe etmek de bu kelimeden gelir.

-        Hz. Zekeriyya’nın bu isteklerinin sebebi, arkasından yerine geçecek birinin olmaması.

-        Ama burada kasıt aileyi soyu devam ettirmek değil, o bilinci devam ettirmektir.

-        Hz. Zekeriyya bir oğul istiyor ama daha doğmadan bir sıfat koyuyor : veli, yardımcı, dost (Bir baba oğul isterken nasıl istemeli?)

-        Ve yine duada istediği şey : bana verdiğin islam emanetini taşıyacak bir dost

-        Hem bana hem yakub ailesine mirasçı olsun isteği de aslında toplumun iyi bir yere gitmediğini fark edişinden kaynaklanıyor. Topluma “güzel yetişmiş ve güzel yetiştirecek” birileri lazım. Allah’ın yeryüzüne müdahalesi için niyaz ediyor.

-        Duasını “ onu kendisinden razı olduğun bir kul eyle!” diyerek bitiriyor.

 

Sonraki ders

-        Bir meseleyi Allah’tan ne için istediğim belliyse ve Allah’a havale ettiysem hallolmuştur.

-        Hz. Zekeriyya, Allah’a havale etme ve dua etme konusunda tam bir inanca sahip

-        İsteğin türü/ niyeti : Allah rızası için

-        Peygamberler maddi miras bırakmazlar; miras olarak vahiy, cihad kalbi, tefekkür aklı bırakırlar.

-        Allah’ım beni (eksikliklerimi) isteklerimle değil, isteklerinle tamamla. Amin!

-        Hz. Zekeriyya’ya konuşmama durumu gelince halkına/cemaatine Allah’ı tesbih etmeyi öğütlüyor.

-        12. Ayet : “Ey Yahyâ! Kitaba var gücünle sarıl!” dedik …” (Meryem/12): Hz.Yahya’ya biz sana bir mesele yükledik deniliyor.

-        Bizim ömrümüzde aslında bir çok insanın ömrü var ömrümüzü başka insanların ömrüne katarak yaşamalı çarpan etkisi oluşturmalıyız birbirimizin toprağıyız…Fikirler öğretiler insanlarda yaşamaya devam eder, ömür ömürlere akar yansır ve yaşar bu yüzden dualarımızda bencil olmamalı dualarımızla amellerimizle başka hayatlarda izler bırakmalıyız, tohumları güzel yetiştirirsek çoğalır, çoğaltırız, bereketleniriz.

-        Her çağdaki bazı nesiller, o çağa Allah’ın müdahalesidir. (Her anne baba bunun farkında olarak çocuk yetiştirmede bunu düşünmeli)

-        Hz. Yahya’nın özellikleri 12, 13, 14, 15. ayetlerde anlatılıyor, bu özelliklerin sebebi ise dualardır.Daha doğmadan Hz. Zekeriyya’nın Yahya’yı isteme sebebi belliydi. Yahya toplumu diriltmek için gelmişti.

-        Mü’minler dualarını buluşturmalı : Hz. Meryem ve Hz. Yahya aynı zamanlarda benzer dualar ile dünyaya geldiler. Edilen duaların semada buluşması…

 

Sonraki Ders

Allah, birbirinden gelme nesiller olarak Âdem’i, Nûh’u, İbrâhim ailesini ve İmrân ailesini seçip âlemlere (bütün yaratılmışlara) üstün kıldı. Allah hakkıyla işitmekte ve bilmektedir. اِنَّ اللّٰهَ اصْطَفٰٓى :

-        İstefa kelimesi : Allah seçti manasında kullanılmıştır. Kökü saflık anlamındadır. Bu seçme eylemi insan cevherinde işleme yapıp mücevheri ortaya çıkarmak demektir.

-        Allahın kullarından seçmesinin vurgulanması teslis inancına bir reddir.

-        Ve buradaki üstün kılınmanın sebebi islam akidesi/inancı nedeniyledir. (ırksal bir durum değil)

-        Burada “ve onlar birbirlerinin zürriyetlerindendir” denmesini kan bağına değil aslında fikri aktarım, akidevi bir aktarıma göndermek daha doğru olur, aynı islam davasını taşıyorlardı.

 

-        Hz. Hanne : Rabbim! Karnımdakini kayıtsız şartsız sana adadım diyor. Özgürce, topluma aldırış etmeden, üçgendeki unsurlardan etkilenmeden bir adayış var. Bu hususta kendimize şu soruyu sorabiliriz: Biz nefsimize ne kadar takılıyoruz onun üzerinde bir tahakküme, dizginlemeye sahip miyiz? Nefse her istediğini verip sonra nefisten bir şey istediğimizde yüzüstü kalıyor muyuz?

-        Ve فَتَقَبَّلْ مِنّٖيۚ hemen kabul olmasını istiyor, baştaki fe harfi bunu ifade eder. Bir yakınlık olmadan, bu şekilde heyecanla, hızla bir şey istenemez. Hz. Hanne’nin Allah ile olan ilişkisini gözlemleyebiliyoruz. Yine naz makamından bir dua.

-        Duasının devamında  kuşkusuz sensin her şeyi işiten, her şeyi bilen.”  diyor ve Rabbim neden istediğimi biliyorsun diyor, bir dert var.

 

-        Hz. Meryem ve Hz. Yahya’nın doğumu (yaşlı insanların çocukları) aslında Hz. İsa’nın doğumunun da mümkün olacağının kabul edilmesi için ön hazırlık gibi. Hanne ve Zekeriyya’ya Meryem’i nasip eden Allah İsa’nın babasız dünyaya gelmesine de kadirdir.

-        Hiç yoktan yaratan Allah’ı hatırlatan olaylar.

-        Ve aslında Hz. İsa'dan bahsedilmeden önce Hz. Meryem ve Hz. Yahya anlatılıyor ve bunlara inanıyorsunuz da Hz. İsa’nın babasız doğduğuna neden inanmıyorsunuz mesajı veriliyor.

-         Ali imran, 36. ayet : Onu doğurunca dedi ki: “Rabbim! Onu kız doğurdum. -Oysa Allah onun ne doğurduğunu daha iyi bilmektedir- erkek de kız gibi değildir. Ben onun adını Meryem koydum, işte ben onu ve soyunu kovulmuş şeytana karşı senin korumana bırakıyorum.” :

-        Hediyenin anlamı verilen kişi tarafından biçilir. Adanış bir manaya dönüşüyor

-        O dönemde kadınlar mabede alınmıyor, adamaya niyetlenmiş ama bir mahcubiyet var gibi

-        O aldığı özgürce karar (adayış kararı) : kendisine bile sormuyor, nefsin cevap vermesine izin yok

-        Doğma bir mekan (cami/mabed) doğurgan bir mekana dönüşüyor

-        Caminin hayatın içinde oluşu çok önemlidir

-        Meryem : çokça hizmet eden, çokça ibadet eden demektir.

-        Meryem’in adandığı yer : mabed, revize edilmeye, dönüştürülmeye çok muhtaç bir yer - Hz. Meryem mabede hizmet ederek orayı dönüştürmekle görevlendirilmiş bir nevi

-        Hz. Meryem için hizmetini ibadetten sayan da diyebiliriz

-        İbadetiyle ruhunu dönüştürürken, hizmetiyle camiyi değiştiren

-        Hz. Hanne adayışı gerçekleştirdikten sonra “onu ve soyunu kovulmuş şeytana karşı senin korumana bırakıyorum” diyor ve nesillerimizi koruma hususunda adadığımız şeyler hususunda dualarımızı nasıl edeceğimizi de gösteriyor.Ve kadın olsun erkek olsun korunması gereken taraf şeytandır. Hz Meryem ve Hz Yahya’da şeytandan Allah’a ısmarlama var. Bu duaların arka planındaysa kadın ve erkeğin günah işleme durumunun da bundan temizlenme ve Allah’a sığınma hızlarının da aynı olması var.

-        Bunun üzerine rabbi ona hüsnükabul gösterdi فَتَقَبَّلَهَا رَبُّهَا بِقَبُولٍ حَسَنٍ : Duayı hangi heyecanla edersen Allah da o şekilde icabet eder (fe harfi detayı), hangi rüzgarla uğurlarsan o rüzgarla geri gelir, her zerrenle ne kadar kesinsen o kadar emin gelir. O yüzden duayı nasıl yaptığımız çok önemlidir.

-        Ne kadar dünü konuşursak konuşalım, bugüne konuşuyoruz

 

15.11.2023

-        Ya dua alan, ya da dua eden olun.

-        37. ayet :  ve onu güzel bir şekilde yetiştirdi.  وَاَنْبَتَهَا نَبَاتاً حَسَناًۙ

Hz. Hanne güzelce adadı, Allah güzel bir kabul ile duayı kabul etti ve güzelce yetiştiriliyor (hasen kelimesi)

-        Hz. Meryem mihrapta, Hz. İbrahim mağarada, Hz.Yusuf kuyuda yetiştirildi. (toplumun algılarından izole var, ama toplumdan soyutlama ve mahrumiyet yok)

-         Ey Meryem! Rabbine ibadet et; secdeye kapan, huzurunda eğilenlerle beraber sen de eğil. Ruku edenlerle beraber ruku et (Yetişti artık bu nedenle cemaatin içine girmeli, cemaatten olmalı, kendini toplumdan soyutlayıp yalnız başına yapması istenmiyor, davayı yüklenen insanlarla beraber cihad edecek. Bu hususta mahremiyet algımızın mahrumiyete dönüşmemesi gerek!)

 

22.11.2023

-        İnsan, insanda yaşamaya devam eder.

-        Hz. Meryem’i kimin eğiteceği nasıl seçildi?

Rivayet : Mabedin alimleri tevratı yazdıkları kalemleri akan bir suya attılar ve Hz. Zekeriyya’nın kalemi akıntıya ters yönde gitti. (Dönüşüme açık)

-        Müminlerin cihadında medeniyetin yazımı, eğitimi ve üretimi birliktedir.

-        Mümin kadınların mümin erkeklerle yapacağı iş, o çağın camisini kurmaktır.

-        Çağına meydan okuyan dil, Allah’a karşı tir tir titriyor ama Allah’a güven tam (Hz. Hanne)

-        Hz. Meryem'in iffet çemberi o kadar geniş ki, melekler mihraba girerken izin istiyorlar. (Etek payı, izzet ve iffet alanı, geçtiği yerden irfan, edep, ahlak, zarafet bırakan dil,akıl ve düşünce temizliğidir burada gizlenen)

-        Binaenaleyh kadın evinde bir Hira ve bir mihrap oluşturmalı her düşünce her akım o mihraba yaklaşmamalı, o mihrap kuluçkaları muhafaza etmeli ve kadın evinin mihrabından dünyaya teleskop tutarak nesline mayasına ışık tutmalı

-        Hz. Meryem ile Allah arasındaki ilişki, kulluktan dostluğa geçmiştir.

-        45. ayet: …Ey Meryem! Allah seni kendisinden bir kelime ile müjdeliyor…. İsmi meryem oğlu İsa’dır diye geliyor, Yani itibarını anneden alıyor. Ama devamında da bakıyoruz. dünyada da âhirette de itibarlı ve (Allah’a) yakın kılınanlardandır.Aslında zaten her yönüyle itibarlı

 

-        Bir arkaplan, adanış, anlayış varsa bu, bir şeyin var olması için oluşan noktalar zincirinden bir noktadır.

-        Mesela Bedir, Uhud, Hendek, Tebük savaşlarında maddesel olarak, sayısal olarak azız ama bir adanış var ve Allah’ın da rızası var. Yekun oluyor.

-        Olmazın olduğuna inandıysan Allah onu oldurur.

-        Yerden gelen murad Allah tarafından kabul edilirse o iş tamamlanır. Bu hususta ol der ve olur ayetini iyice fehmetmemiz gerekiyor. Kün eylemi yekünlerin (olma eyleminin geniş zamanı) birleşmesi ile olur biz yekünlerimizi o emre tabi tutarsak Allah da amellerimizden (yekünlerimizden) birini kün emrine sebep kılacaktır.

-        Mesela Hz. Musa ve halkının denizden geçerken denizin yarılmasında hem müminlerin emeği var hem kafirlerin. Bir taraf ihya olmak için emek etti, çabaladı. Diğer taraf helak olmak için.

-        Her bir insanın doğuşuyla yeni bir müjde, yeni bir kelime geliyor dünyaya.

-        Her anne baba büyüteceği, yetiştireceği çocuğunda dünyada da âhirette de itibarlı ve (Allah’a) yakın kılınanlardandır. özelliğinin olduğunu duymak ister.

 

-        Bizden mucize gerçekleştirmemiz beklenmiyor. Mucizeleri analiz edip, mucizelerdeki içsel sebebi bulmamız isteniyor.

-        Bizim çocuğumuz da beşikte de eşikte de bir şeyler söyleyebilir (Hz İsa’nın konuşması) (konuşmak: o çağa bir şeyler söylemek, sadece kavl ile değil, hareketlerle)

-        49. ayet : … işte size rabbinizden bir mûcize ile geldim; size çamurdan kuş biçiminde bir şey yapar ona üflerim, Allah’ın izni ile derhal kuş oluverir; yine Allah’ın izniyle körü ve cüzzamlıyı iyileştirir, ölüleri diriltirim; ayrıca evlerinizde ne yiyip ne biriktirdiğinizi size haber veririm… En sağlam inen mucize :Kitap - Kitap, sorumluluk, aksiyon,amel ister.

-        Ve Hz.İsa’nın diğer söylediği mucizelere bakacak olursak aslında o günkü topluma “sizin hamurunuzu yeniden şekillendireceğim, ölü toprağı dirilteceğim, tohumlar ekeceğim” diyor.

-        Hz. İsa dönemindeki Havariler = tohumluk bırakılanlar “Allah muhakkak her çağda ilik nakli yapabileceğimiz o grubu oluşturur ve korur.

-        Havariler aslında toplumun gidişatından haberdarlar ve dertliler, Hz. isa’nın gelişiyle harekete geçme fırsatı buluyorlar.

-        Havariler : Rabbimiz! İndirdiğine inandık ve peygambere tâbi olduk; artık bizi şahitlerle beraber yaz.” Diyorlar

-        Hz. Meryeme verilen susma orucu : Karşıdakini tanıyıp susmak, bize emredileni yapmak

-        Hz. Meryemin örnekliği : vakarlı, topluma yön veren, konuşarak değil eylemleriyle bir örneklik

-        Bu hususta Hz Meryem derslerimizi Gazze ve Filistin meselelerimizle okumakta fayda var zira kitapta anlatılanlar bize ışık tutmakta. Tohum, toprak ve bakıcı metaforları tesadüf değildir. Adanmışlıktaki merhaleler sebepsiz değildir. Şimdi Gazze’de Meryem ve İsa bırakmadıkları gibi Zekeriyya da bırakmıyorlar, kuluçkalar gibi kuluçka terbiyecileri de zulme uğruyor.

-        Bize düşense tohuma ve toprağa çaba göstermektir. Zira çaba neticeden daha evladır.Kul nihayeti görmeyi öncelememeli, niyet bu yol için bizlere kafidir. Belki de başarılar bizden sonraki nesillere nasip olacak ama bu başarıda mayayı atan bizler olabiliriz. Vesselam…

Yorumlar

Henüz hiç yorum yok. İlk yorumu yapmak ister misin?