Zamanı Müslüman Kılmak

“Rahman ve Rahim Allah’ın Adıyla...”


“Âlemlerin Rabbi Allah’a hamd olsun. Salât ve selâm Peygamberimiz Hz. Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem)’in ailesinin ve ashabının üzerine olsun.”


“Bir insanın çok ibadet etmesi, çok namaz kılması, çok oruç tutması o kişide İslâm’ın bir şahsiyet haline geldiğini göstermeye yetmez.”

 

“Allah’ın ve Peygamberinin istediği toplum sadece çok ibadet eden bir toplum değildir. İslâm’ın insanda müesses bir nizâm halinde görünmesi gibi bir meselemiz de vardır.”

 

“Kur’ân-ı Kerîm, kendisini anlayan insanda bir şahsiyet oluşmasını ister. Bu şahsiyet ibadetlerin artması değil, komple kulluk kalitesinin artmasıdır. Zaten kulluk ibadeti de kapsar.”

 

İslamî kimlik ve islâmî netlik oluşmadığı için Müslümanlar etkisiz kalabalıklar haline geldi.”

 

“Kılınan namaz; insanı değiştiren, dönüştüren, inşâ eden, kıvam veren bir namaz olmalıdır. Namazının etkisi insanın her hâlinde görünmelidir.”

 

“Felâha erdirecek olan namaz, biz onu kıldıkça bizi şahsiyetli kılan namazdır.”

 

Namaz kılmak, zamanı Müslüman kılmaktır.

 

“Namaz selam verdikten ve camiden çıktıktan sonra başlar.”

 

İhsan, namazda bizi gören Allah’ın diğer zamanlarda da gördüğünü bilmektir. İhsana sahip olan Müslüman için namaz selam verdikten sonra da devam eder çünkü o bilir ki Allah her daim onu görür. Bu yüzden o kişiler artık zamanı namaz kılarlar ve boş işlerle asla uğraşmazlar.”

 

“Eğer namazdan çıktıktan sonra bütün kötülüklerden de çıkabiliyorsak, onları terk edebiliyorsak gerçekten namaz kılmış oluruz.”

 

“Namazın bize değil, bizim namaza teslim olmamız lazım.”

 

“Zamana tesir eden bir namaz, sair vakitlerde kişinin gözüne, kulağına, aklına, fikrine, diline ibadet ettirir. Namazın tüm ibadetleri kapsaması ile bu latifelerimiz malayani, abes ve haramlardan uzak durarak bir nevi oruç tutarlar, hakiki vazifelerine yönelirler.”

 

Mü’minûn Suresi (1-3):

1 - Müminler kesinlikle kurtuluşa ermiştir;

2 - Ki onlar, namazlarında derin bir saygı hali yaşarlar;

3 - Anlamsız, yararsız şeylerden uzak dururlar.

 

“Ayetlerin sıralamasında huşû ile namazdan hemen sonra boş işlerden uzak durulmasının gelmesi tesadüfî değildir ve bu ikisi arasındaki bir bağlantıya işarettir. Huşu ile kılınan namaz insanı boş işlerden uzak tutmalıdır. Evet, müslüman namazda sağa sola bakmadığı, faydasız şeylerle uğraşmadığı, her şeyiyle Allah’a yöneldiği gibi, namazdan sonra da sağ soldaki faydasız işlerle meşgul olmamalı, kendisini asıl gâyeye götürmeyen, Allah’ın rızasına yaklaştırmayan her türlü söz ve fiilden, düşünce ve niyetten uzak durmalıdır.”

 

İffet kavramını sadece cinsellik bağlamında anlayarak onun mânâsını daraltıyoruz. Oysa sadece bir uzvun değil; gözün, kulağın, elin, ayağın, dilin, kalbin ve sair azalarımızın da iffete ihtiyacı vardır.”

 

“Namaz kılan ve müslüman olarak bilinen bir insanın İslâm’ın izzetine halel getirecek işler yapmaktan uzak durması da bir iffet örneğidir.”

 

“İbâdetleri komple bir kulluğa dönüşmüş Müslüman şahsiyetlerden oluşan bir toplumda güven problemi, emanete riayet problemi yaşanmaz.”

 

“Eğer biz tam mânâsıyla bir felah toplumu olabilirsek dilimizi yormamıza gerek bile kalmadan, hâlimizle otomatik olarak İslâm’ı tebliğ ederiz.”

 

“Biz öyle insanlar olmalıydık ki bir anlığına bizi görenlerin gönülleri ümitle dolmalıydı. Mevcut durum ise bunun tam zıddı, maalesef. Müslümanlıktan, Allah'tan ve vahiyden ümitlerin kesilmesine sebep oluyoruz.”

 

“Allah’a ait bir alana O’ndan başkasını ortak etmek, yani şirk, en büyük zulüm, en büyük haksızlıktır. Hayatının bir bölümünde Allah’a kulluk edip öbür bölümünde başkalarına kulluk etmek, Allah’tan korkar gibi başkalarından korkmak, Allah’ı sever gibi başkalarını sevmek, amellerini Allah’tan başkası için yapmak bir Müslüman’da asla bulunmaması gereken özelliklerdir. Günde kırk defa Fatiha okurken ‘Yalnız sana kulluk eder, yalnız senden yardım dileriz.’ diyerek şirkten uzak, tertemiz bir şahsiyet istiyoruz Allah’tan.”


İhyâ Sohbetleri
Sohbet Notları (18 Nisan 2020)


Yorumlar