26 Şubat 2024 Beyan Dersleri Sohbet Notları
NOT-1 (Samet Berkay Yıldırım)
Hayatta takip ettiğimiz bir fikirle veya rol model aldığımız biriyle takip mesafemizi korumalıyız. Ona gereğinden fazla yaklaşırsak yani çok odaklanırsak kaza yaparız. Benliğimiz onunla eriyip gider. Çok uzaklaşırsak da onu kaybederiz. Kendi özümüzü korumalıyız.
Öncelik sıralamamızda “Ben müslümanlardanım.” cümlesinin önüne ne koyuyorsak ondan sıyrılmalıyız.
NOT-2 (Emin Avcı)
Yolumuzda her daim bizleri maddi veya manevi zarara uğratabilecek, hatta yoldan men edebilecek, yolda bırakabilecek tümsekler, çukurlar, kasisler hatta düzlükler vardır. Bunlardan sadece on tanesi şu şekildedir:
1. Karanlık:
İnsan karanlıkları sever. Karanlığı istemek şahitlenmemeyi istemektir. Eğer bir şeyi yapmak için bir dürtü bizi karanlığa çekiyorsa muhakkak ciddi bir tuzak vardır.
Karanlık kalp şeytanın çalışma ofisidir. “Allah inananları karanlıktan aydınlığa çıkarmak ister. Zalimler ve kafirler sürekli karanlığa gitmek ister.”
2. Kalabalık:
“Kalabalıktayken dikkat edin, buradan size bişeyler bulaşabilir.” - Hadis-i şerif. Kalabalıklar ve karanlıklar insanın görünmediği, saklanabildiği yerlerdir.
3. Yalnızlık:
Kişi her zaman kendine komiserlik yapamaz, hiçkimse kendini nefsinden emin saymasın. Bu yüzden mümkün olduğunca yalnız kalmaktan kaçınılmalıdır.
4. Dalgınlık Sendromu:
Bir şeye aşırı ilgili olmak dalgınlıkla alakalı ne gibi sıkıntılar doğurur?
Dalgınlık dünyayı yöneten başlıca motivasyonlardan biridir. Her şeyin dengesini korumak lazım. Teheccüd namazına kalkmak için sabah namazı kaçırılmaz.
5. Alışkanlık:
İbadetlerin hayata etki edememe hali alışkanlık sendromu ile ilgilidir. İbadet bile dalgınlık, alışkanlık olabilir. Bu noktada ibadetlere de alışmamak lazım. Namaz bazı şeyleri durdurmalı, bazı şeyleri başlatmalıdır. Bunu sorgulamak lazım.
Müslümanların hacca alışmaları muazzam bir dalgınlıktır. Hayatımıza dair her eylemin rabbani yönünü şuurdan çıkarmamak lazım. Klasik siyasetçilere, evlenmelerine, ail kurmalarına, görüşmelerine alışmamak gerekir.
Eve eşya alırken çağın mevcut evlerinin donanımını tipik yerleşim yerlerine öykünmeden almaktır. Çağın dayatmalarının memuru olmayacağız. Öykünmek kendini yok saymaktır. Kendine danışmadan aldığın şeydir. Düğünlerde yaptığımız birçok şey öykünmektir. Neden herkesin düğününde yapılan basit şeyleri kendi düğününde yaptırmak için bir dünya para veriyorsun?
Nesne insandan değil, özne insandan bahsediyoruz. Bu Çağa etki ettiniz, ettiniz. Sizden sonraki jenerasyon tamamıyla edilgen. Derdimiz namazı yeterince kılıp, zamanı müslüman kılmak.
6. Yapışkanlık:
Senin Yapıştıkların: Bir düşünceye yapışkan halinde yapışırsan sen özgür değilsin, Allah’ın ipinden başka. Bu sebeple günümüzde herkesin eline çeşit çeşit ipçikler veriliyor. Gerçekten ümmeti ilgilendiren bir meselede birey olarak bir tepki vermek için herhangi bir mecranın, mevkiinin onayına bakıyorsak fena halde yapışmışız demektir.
“ Allahın ipini terkedip başka şeylerle meşgul olana bir şeytan musallat ederiz, o musallat ettiğimiz şeyi ona yapıştırırız, işleriz.” Ayet-i kerime.
7. Hafiflik:.
Naiflik ve hafilik karıştırılmamalıdır. Bir yere girmek için kabul almak için oranın kilosuna inmek hafifliktir. Hafiflik müslüman işi değildir. Naif olabilirsin, zarif olabilirsin ama hafif olamazsın.
8. Meselesizlik:
Neyle meşgul olursak olalım bunun yanında umuma ait bir mesele edinmemiz lazım.
9. Mesafesizlik:
Kadın erkek, para, cemiyet, insan tanıma, stk ve buna benzer her türlü işte özne ile mesafeyi korumak gerekir. Göz mesafesi söz mesafesi ten mesafesi doku mesafesi koku mesafesi… Mesafesizlik insanı götürür.
10. Hedefsizlik:
Bir hedef yoksa, tüm bu tümsekleri ve engelleri aşmanın bir önemi yoktur. Bu yüzden bu maddelerin sıralaması tesadüfi değildir. Doğru istikamette çukurlara tümseklere dikkat ederek ilerlemek gerekir.
NOT-3 (Emirhan Üncel)
Toplum tarafından sanki zifiri bir gecenin karanlığında uçan bir yarasanın kanat sesleri kadar farkedilmeksizin kanıksanan, insanı her an tökezletme ihtimali olan çukurlar ve tümsekler..
1• Karanlık Sendromu
İnsan karanlıkta farkedilmeme, herhangi bir gözetim altında olmama duygusunu güderek kötü işleri gerçekleştirmeye daha meyilli olur. Bu nedenle insan karanlıkta iken yapmayı arzu ettiği veya aklından geçirdiği şeyleri hesaba çekmeli ve üzerine düşünmeli.
2• Kalabalık Sendromu
Karanlık ve kalabalığın insan üzerindeki özdeş etkisi iki durumda da insanın kendini içinde bulunduğu ortamdan ve durumdan soyutlayabilmesi ve görünmez bir vaziyetteymişçesine davranabilmesidir. Bu durumdaki insan etrafındaki zihinlerle olan bağını kesebildiği gibi rabbani bağlarının da sanki gölgelendiği yanılgısına düşer.
3• Yalnızlık
İnsan çeşitli sebeplerden dolayı yalnız kalmaya meyletse de insanı saptırmayı ilke edinmiş olan şeytan insanı yalnız bırakmaz. Bu nedenle insan çoğunlukla kendini Allah rızası gözeterek uyarıcı bir rol üstlenen kimselerin bulunduğu, içinde durdukça yalnızlığın verdiği rehaveti ortadan kaldıran ortamlarda bulunmaya özen göstermelidir.
4• Dalgınlık
Bir neseneye, bir sürece, bir insana, bir davaya aşırı bağlılık göstermek veya tamamıyla kayıtsız kalmak dalgınlık sebebidir. İnsan böyle bir durumda bağlılık gösterdiği birkaç şey dışındaki herşeyi bulanıklaştırdığı için ihtimam gösterdiği şeyler üzerinden güdülmeye çok müsaittir.
5• Alışkanlık
Alışmak kelime anlamı itibariyle tekrarlamak demektir. Mesela namaza alışmak ilk bakışta sevecen bir tabirdir. Oysa ki her durduğumuz namazın hayatımızda birtakım şeyleri durdurması ve birtakım şeyleri başlatması gerekir. Şuurlu bir amel böyle mümkündür. Bu açıdan namaza alışmak onu tekrarlanan bir eylem olarak görmek insan açısından kayıptır.
6• Yapışkanlık
Rabbimizin ayetinde belirttiği gibi yalnızca Allah'ın ipine yapışmalıyız. Eğer bir yere olan aidiyetimiz , "Ben İslam'ın oğlu Selman'ım" diyen Selmanı Farisi'nin ve "Ben de İslam'ın oğlu Ömer, İslam'ın oğlu Selman'ın kardeşiyim" diyen Hz. Ömer(r.a.)'in bahsettiği Müslüman aidiyetimizin önüne geçiyorsa o yere yapışmışız ve gaflete düşümüşüz demektir.
7• Hafiflik
Müslüman naif olmalı fakat hafif olmamalı. Şahsiyet sahibi bir müslüman bazı ortamlarda bulunmak ve orada itibar sahibi olmak adına insanlık onurundan ve değerlerinden eksilterek(hafifleyerek) müslüman kimliğini yansıtan asıl statüsünden vazgeçmez.
8• Meselesizlik
İnsan dünya hayatında hangi meşgaleyle meşgul olursa olsun her gün aklına gelen, belki gece uykularını kaçıran bir meselesi olmalıdır. Müslüman; ümmeti ilgilendiren, ümmetin kanayan yaralarını konu alan meseleler edilmelidir. Mesele; insanı diri tutan, rehavete kapıldığında doğrulmasına vesile olan bir etkendir.
9• Mesafesizlik
Tıpkı trafikte öndeki aracı takip eden araçların koruması gereken takip mesafesi gibi insan da bir kişiyi, bir fikri takip ederken mesafesini korumalıdır. Mesafe ayarlanmazsa sen hızlanmasan bile öndeki yavaşlayabilir kaza riski oluşur. Hayatta kazalara mahal vermemek adına Rabbimizin ölçü koyduğu konularda mesafemizi korumaya özen göstermeliyiz.
10• Hedefsizlik
Bu saydığımız çukurlar ve tümsekler bir hedef uğruna aşıldığı takdirde anlam kazanır.
Rabbim; bizleri karanlığın ve kalabalığın sebebiyet verebileceği çirkin ve kötü işlerden muhafaza buyur. Bizi göz açıp kapayıncaya kadar olsa dahi nefsimizle başbaşa bırakma. Rızana uymayacak bir şekilde davranmamıza neden olacak dalgınlıktan, alışkanlıktan, yapışkanlıktan bizleri uzak eyle. Şahsiyet sahibi, ümmetin derdiyle dertlenen, gayesi rızanı kazanmak olan müttaki kullarından olmayı nasip et. Amin.
Yüreğinize sağlık güzel tesbitler