“EBEVEYNLİK EVLATLIK VE İMTİHANLARIMIZ!”

Bir çocuğun evladi sorumluluğundan önce insani sorumlulukları vardır. Anne babaya evlat rolü birincil değil Rabbine kulluk birincil sıradadır, insani sorumlulukları daha önceliklidir. Aynı şekilde anne babanın da ebeveynlik sorumluluklarından önce kul sorumlulukları vardır. Bu öncelik sıraları ihmal edildiğinde anne babaya sorgusuz itaat görüntüsüyle nefislere zulmedilmiş olur.

Terbiye hususundaki ihtarlarda haddi aşmamalı, latif iklimlerimizden evlatlarımıza da yaşatmalı, onları dokumak için onlara dokunmalıyız. Mesela cehennem korkusuyla çocuklarımızı terbiye etmenin Kur’an-ı Kerim’den çıktığını zannetmemeliyiz. Bir çocuk anne babasına şımarmanın, onlara naz ve niyaz makamlarını kullanmanın itaatsizlikle sonuçlanmasıyla cezalandırılmamalıdır.

Terbiye ve eğitimde ihtar ve yasakların sebeplerinin akla hitap etmesi de büyük önem taşır. Kur’an-ı Kerim’de izahı olmayan, hikmeti söylenmeyen bir yasak ve haram yoktur. Sebebi söylenmeyen ve akla hitab etmeyen yasaklar polisle ilişkilendirilir ve çocuk polisin olmadığı zamanda bu yasağı tekrar yapabilir. Bu noktada vicdana dönüşmüş bir hukuk çocuğa tattırılmış ve nakşedilmiş olması gerekir.

Bir diğer husus ise Hz. Meryem’in annesi Hanne’nin evladını Rabb’e adarken zikrettiği ve ayette de geçen ‘muharraran’ ifadesidir. Kelime anlam olarak özgürce demektir. Buradaki özgürlük hiçbir baskı ve yaşadığı toplumun normlarına bağlı kalınmayan ve teslimiyetten emin olunan bir özgürlüktür. Hem kendini hem de evladını özgür kılan bir özgürlük, başıboş bırakan değil. Anne babalar bazen kendi düzenleri devam etsin diye düzenbazlık yapıp çocuklarının gelişimi, değişimi ve dönüşümüne fırsat vermezler bu ‘muharraran’ ifadesine ters bir duruştur. Bizlere düşen adayış ve terbiye sürecimizdeki pergelin sabitleneceği noktanın iman ve islam olduğunun bilincinde olmaktır.

Acemiliği çocuk altı temizlemekte yaşayıp da çocuk kalbi temizlemekte yaşamayanlardan olmak duası ile...

Yorumlar

Henüz hiç yorum yok. İlk yorumu yapmak ister misin?