“Hira ve İnziva: Çağa Bir Adım Geriden Bakmak!”

Efendimiz aleyhissalâtü vesselâm nübüvvetten önce de Hira'ya giderdi. O'na (sav) Hira'da bunca sene ne yaptığı sorulduğunda irade terbiyesi cevabını vermişti.

Peygamber efendimizin Hira'ya çıkışı, kendisinden memnun olunan bir ortamdan memnun olmadığından dolayıdır.

Bu manada müslüman tam manasıyla "iyi" hâlet-i rûhiyesinde olmadığı sürece işinin tıkırında gitmesi hasebiyle, çevresine kör kütük bağlılık göstermesi gerekçesiyle iyi durumunu Hira'sının önünde bir engel yapamaz. "İyi hissetme lüksü yoktur müslümanın."

Peki Hira'ya neden çıkılır da Hira'ya kaçılmaz? Kaçmak, ne haliniz varsa görün demek her zaman kolay olandır. Mesele çıkış yaptığın yer uğruna bakışını yatay düzlemden dikey düzleme geçirebilmektir.

Hira'sına çıkış yapabilen insan bazı hasletler kazanır. Toplumun güç sahibi kimseleri ona küçük görünür mesela. Sindirilmiş duyguları yoktur, hak bildiği yolda dünyayı karşısına almaktan çekinmez. Hira'da gelen "Oku! Yaradan Rabbinin adıyla oku." emri, ortamı (meydanı) toplumun konjonktürlerinın adıyla değil, yaradan Rabbinin adıyla tekrar ve daha sahici oku demektir.

Zira meydanı okuyanlar ancak meydan okuyabilirler.

Evet, insanın ilk Hira'sı eşidir. Kaçış için birini bulmak çok kolaydır, kendini düşünen bir insanla kolaylıkla birçok yere kaçılabilir; birlikte çıkış yapacağın kişi ise sadece karı kocalık değil eşlik de yapabilmelidir. Örneğin Hz. Hatice, Efendimiz Hira'dayken sipariş getirir gibi yemeğini getirmezdi sadece; ona yaslanır ve kalbini dinlerdi, öyle ki "Oku!" emrini ilk söyleyebildiği kişi Hz. Ebubekir değil Hz. Hatice olmuştu.

Yorumlar

Henüz hiç yorum yok. İlk yorumu yapmak ister misin?