Model Şahsiyetler Olarak Kevser ve Ebter İnsan

Kevser suresinin nüzül zamanı Mekkenin ilk dönemleridir. Müşrikler için put sektörü işleyişindeyken, Efendimiz (sav) in bu endüstriye karşı gelmesi müşriklerin Efendimizin Emin sıfatına olan bakışlarını değiştiriyor. Değerli eşyalarını emanet ederken hissettikleri güven, kurulu düzenleri ihtar edildiğinde yerini kin ve nefrete bırakıyor.

Müşrikler Efendimizin oğulları vefat edince onun akidesini devam ettirecek bir ark olmayacağını düşünerek ona “ebter” dediler. Çünkü müşrikler nezdinde akide asabiyete (soya) dayanan bir olguydu.

Surede iki zıt kavramın mevcudiyeti üzerinden bu konu incelenebilir. Müşriklerin soyu kesik anlamında kullandıkları “ebter” kavramına karşılık Allahu Teala “Kevser” kavramını kullanıyor. 

اِنَّٓا اَعْطَيْنَاكَ الْكَوْثَرَۜ : Muhakkak ki biz (yanındayız anlamı da içerir) sana bir Kevser verdik.

Kevser cennetteki bir nehir olarak açıklanmasının yan sıra Efendimizin böyle bir nimetle nimetlendirilmesinin dünya hayatında da bir tezahürü vardır. Nitekim Efendimiz hayattayken nimetin “verdik” şeklinde geçmiş zamanla çekimlenmiş olması buna işarettir.

Cennette var olmasıyla açıklanan bu güzide nimetin dünya hayatındaki tezahürleri ne ola.

Kevser dünyadan başlatılan ve ucu cennete giden bir nehir olarak tasvir edilebilir. Öyle bir ark ve kaynak ki dünyadan beslenip cennete akmaktadır.

Kevser aynı zamanda hiçbir zaman verdiğiyle kalmayan verdikçe veren anlamı da taşır. Suyu kurumayan nehir. Kaynağının temiz ve temizleyici olduğu, durağan değil çağlayan bir nehir.

Cennette kevser isteyen bu dünyada bir eşme, küçük bir su kaynağı, arasın!

Kevser kavramının dünya hayatımızdaki tezahürü sadece bir kaynak değil aynı zamanda şahsiyetimize işlememiz gereken bir nişanedir.

Kevser karakter olmak nedir mesela? Dualarda zikredilen cennetteki nehir değil miydi karakterlerimizle ne ilgisi var diyebilirsiniz.

Kevser karakter insanda çoğalma, insanı yeşertme sanatıdır. Gönülden gönle akan bir nehir, ervah-ı alemde edilen bir seyahat ve bir şehadettir.

Kevser varlık itibariyle kendisini rahme bağlamıştır. İndinde yaşam ve hayat barındırır.

 

فَصَلِّ لِرَبِّكَ وَانْحَرْۜ : Ayeti, Allah'ın verdiği dini destekle, müslümanları yalnız bırakma, ayağa kalk pozisyonunu al anlamına gelir. Mali zihni ve fiili olarak aksiyon al. Önceki ders notlarımızda “salat” kavramının kapsayıcılığından bahsetmiştik. Burada emredilen, namazın ve zamanın ötesinde bir zikirdir. Sana verdiğimiz nimetlerden bir kamuoyu oluştur demektir aynı zamanda. Hakkın tarafında ol, gücün ve kalabalığın değil uyarısını da barındırır

 

انْحَر : “Nahr” kelimesi burada kurban kesmek anlamına ek olarak göğüs göğse karşı olmak, ilişki kesme, uzaklaşma, ayrılma ve dikkate alma anlamlarına da gelir. Buradaki mana şudur: Allah sana bu kadar nimet verdi öyleyse sen de üzerine düşen çabalama, çalışma, boykot etme aksiyonlarını canlı ve kıyamda tut. Çağın gizli putlarından, gizli şirkten ilişiğini kes ve vahye, mümine destek ol, zorluklara göğüs ger ve sabret.

 

اِنَّ شَانِئَكَ هُوَ الْاَبْتَرُ : Asıl soyu gelmeyecek olan, sana karşı nefret duyandır. “Şani’”, içinde fokur fokur kötülük barındıran kin tutan demektir.

 

Allah o müşriklerden bazılarının ebter karakterlerinden kevser evlatlar çıkararak soylarını ve arklarını kesmiştir. Nitekim Ebu Leheb’in oğlu Utbe ve Uteybe kevser karakterlere örnektir.

Kevser karakter nezdinde salih ve sahil olmayı da barındırır. Salahiyet ve Suhuliyet (kolaylık) eşzamanlı olması gerekir. Salih amel kapasitemiz insanlara ne kadar sahil olabildiğimizde gizlidir. Kevserin kendini rahme bağlı olması ve hayat barındırması hali karakterimize yansıması sert ve çetin bir duvar olmamızdan ziyade tutunacak bir dal misali olmamızda gizlidir.

Bu sahil nice gemilere liman olur sekinet, emniyet ve selam ihsan eder.

Yorumlar

Henüz hiç yorum yok. İlk yorumu yapmak ister misin?