REALİTELERİMİZ VE İDEAL YÖNETİCİ OLMA MES'ELEMİZ
İnsanlar bazı dönemlerde nimetlerin alındığı zamanları
imtihan sanar, ancak aynı şekilde nimetlerin verilmesi de imtihandır.
“Verdikleriyle denemek için sizi yeryüzünün halifeleri kılan
ve kiminizi kiminize derecelerle üstün yapan O'dur.” ayeti
ve “Üç kişi yolculuğa çıkarlarsa, aralarından birini imam
(başkan) seçsinler!” hadisi bizlere her hal ve durumda öndere, lidere ihtiyaç
duyulduğunu gösterir.
İmam, arapça “ümm” kökünden, anne ile aynı kökten gelir. Bu
ise yöneticilikte şefkatin elden bırakılmaması gerektiğini bize öğütler.
“İnsan, kendisinin başıboş bırakılacağını mı zanneder?”
ayeti bize gösterir ki amaçsızlık, hedefsizlik yoktur. Hedefimiz olduğu zaman
da ekibimize bir yönetici gerekli olur.
Kötülükler ve imtihanların korkusuyla sorumluluklardan
kaçmamak gerekir. Sorumluluktan kaçarsak sorumsuz sorumluların yanlış
kararlarına kızma hakkımız da yoktur.
Lider olmak yalnızca falanca yerde yönetici olmak değildir.
Bıçkın ruhlu birer karakter olmak, hakkı söylemekten çekinmemek gerekir,
bununla beraber kendi nefsimize karşı da yönetici olmak gerekir.
Çağın Ebu Zer’i olmak, yüksek yönetici makamlarda bulunmasak dahi yanlışlık, haksızlık gördüğümüzde ses çıkarmak gerekir. Haksızlık karşısında susanın dilsiz şeytan olduğunu unutmamak gerekir. Bir yanlışın durdurulması için adım atmak da yöneticiliktir.
Yorumlar
Henüz hiç yorum yok. İlk yorumu yapmak ister misin?