Zamanın Kıy(a)meti Bizim Elimizde

“Rahmân ve Rahîm Allah’ın Adıyla...”

“Âlemlerin Rabbi Allah’a hamd olsun. Salât ve selâm Peygamberimiz Hz. Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem)’in, ailesinin ve ashabının üzerine olsun.”

“Bize verilen bir zaman diliminin kıymetini bilmezsek, onun kıyametini koparmış oluruz.”

Zamanlarımızı beş çukura gömerek israf ederiz:

1 – Bilgisizlik Çukuru

“Bilgisizlik yüzünden israf ettiğimiz, verimli kullanamadığımız zamanlar, bilgisizlik çukuruna gömdüğümüz zamanlardır.”

“Hem zaman hakkında hem de zamanımızı dolduran şeyler hakkında sağlıklı ve yeterli bilgiye sahip olmalıyız ki vaktimizi bilgisizlik çukuruna gömerek mahvetmeyelim.”

“Zaman gibi bir servetimiz var ve biz onu nasıl kullanacağımızı bilmiyoruz. Ne büyük bir bilgisizlik değil mi?”

“Allah konusundaki bilgisizliğimiz ise en vahim bilgisizliklerden biridir. Allah’ın verdiği bilgilerle uzaya çıkıp, galaksileri keşfedip Allah bilgisini uzay boşluğuna gömmek talihsizliği ne büyük bir bilgisizliktir? Kapının eşiğine kadar gelip geri dönmek ne büyük bir talihsizlik?”

“Allah var deyip de yokmuş gibi davranma bilgisizliği zamana vurulan en büyük darbedir. Hidayetin, ibadetin zamanını geciktirmek zamana yapılacak en büyük haksızlıktır.”

2 – Sevgisizlik Çukuru

“Zamanın içindeki değişen şeylere karşı olan sevgisizliğimiz bize zamanı kaybettiriyor. Kaybettiğimiz zaman mekânı, kaybettiğimiz mekân imkânı, kaybettiğimiz imkân insanı, kaybettiğimiz insan bize dünyayı ve ahireti, kaybettiğimiz ahiret de bize Allah’ın rızasını kaybettiriyor.”

“Ne kadar sinirlenirsek, o kadar sınırlanırız. Sinirliyken sağlıklı düşünüp doğru kararlar veremeyiz. Böylece sinirlilik halinde geçirdiğimiz zamanları israf etmiş oluruz.”

“Bir insanla iletişimimizi kesmek, onunla beraberken yapabileceğimiz hayırlı işlerin, ümmete faydalı olacak bereketli çalışmaların önüne geçebilir.”

3 – İlgisizlik Çukuru

“Neye ilgi duyuyorsak ona vakit ayırırız. Bunlar Allah ve Resulünün ilgi duydukları da olabilir, boş ve faydasız işler de olabilir.”

“İlgilendiğimiz şeyler bizi tanımlar.”

“Neyin ehem, neyin mühim; neyin elzem, neyin lazım olduğunu; kısacası nelerin daha öncelikli olduğunu tespit edemezsek zamanımızı yönetemeyiz.”

“Meselâ; benim mutlaka yapmam gereken, farziyet derecesine gelmiş ilmî, fikri, teknik, hayrî  bir çalışma vs. ümmetin faydasına olacak bir iş varken, o dururken, ben uzun uzun vakitlerimi nafile ibadetler ile geçiriyorsam, o hayatî meseleleri ihmal ediyorsam Rasûlüllah’ın (sav) yasakladığı bir şeyi yapıyorumdur.”

“Batmakta olan bir geminin su almasına sebep olan delikleri kapatmak yerine, direklerinin boyasıyla ilgilenmek olur mu?”

4 – Gayesizlik Çukuru

“Kafamızı yastığa koyduğumuzda yarına dair bir gaye ve gaile planımız olmalı. Gayemiz, zihnimizi meşgul edecek hedeflerimiz; gailemiz ise bedenimizi meşgul edecek işlerimiz, yani gayemizin alt başlıklarıdır. Bunlara dair bir planımız yoksa yarınımızı heder etmiş oluruz.”

“Gayesizliği oluşturan alt çukurlar:

1 - Uhrevî ve ebedî gayeler yerine, dünyevî ve süflî gayeler edinmek

2 - İslam’ın anlaşılması, yaşanması ve insanlara ulaştırılması heyecanını taşımamak.”

5 – Gayretsizlik Çukuru

“İlk dört çukurun bir sonucu olarak gayretsizlik çukuru doğar.”

“Eğer zamanı tasarruf etmek, iyi yönetmek istiyorsak önce bu çukurları kapatmalıyız. Bilgisizliği bilgiyle, sevgisizliği sevgiyle, ilgisizliği ilgiyle, gayesizliği doğru gayeyle, gayretsizliği de doğru yöndeki bir gayret ile doldurmalıyız.”

*

“…Ve Rablerine dönecekleri için yapmakta oldukları işleri kalpleri çarparak yapanlar; İşte onlar, hayır işlerine koşuşurlar ve iyilik için yarışırlar.” (Mü’minûn, 60-61)

“Müslüman genç; her dersi ayrı bir heyecanla yapar, her civatayı ayrı bir şevkle takar, yerinden kalkarken heyecanla kalkar, uyanırken heyecanla uyanır, her işi heyecanla yapar. Heyecanın olmadığı yerde hezeyan olur.”

“Bugün dünden daha fazla iyilik yapmış olmak, ne büyük bir zafer!”

“İnsanın kıymeti; hedefi, niyeti, ilgisi ve gayreti kadardır.”

*

Zamanı, mekânı, insanı ve imkânı israf etmemek için yedi anahtar:

1. Anahtar: İnanç ve Azim

“Çalıştığımız, uğraştığımız her meselede ve her işte tam bir inanç ve azim sahibi olmalıyız. Allah’ın rahmetinden ümidimizi kesmemeliyiz.”

2. Anahtar: Bilgi ve Birikim

“Sadece inanmak yetmez. Bilgimiz ve birikimimiz yoksa o iş yürümez.”

3. Anahtar: Plan ve Program

“Planımız, programımız, yol haritamız yoksa zaman bizi savurur sadece. Bir yere varamayız.”

4. Anahtar: Ekip, Ekipman ve Eleman

“Bir kurbanlığın yedi hissedârından biri dahi Allah’ın rızasından başka bir maksat taşıyorsa o kurban makbul olmaz. Aynı bunun gibi bir meseleye, bir davaya kendini adayan altı adamın niyetleri halis, duruşları net olsa bile, eğer yedinci kişinin niyeti ve düşünceleri bozuksa o işten bereketli ve hayırlı neticeler hasıl olması çok zordur.”

5. Anahtar: Koordinasyon ve Organizasyon

“Kâinatta muhteşem bir koordinasyon ve organizasyon var. Her şey birbiriyle ahenkli olarak hareket ettiriliyor. Her şey olması gereken vakitte oluyor. Bir saniye bile israf edilmiyor. Biz de Allah’ın kâinatı idare edişinden ilham almalı ve her işimizde koordinasyon ve organizasyona gereken önemi vermeliyiz.”

6. Anahtar: Takip ve Teftiş

*

“De ki: Ey kendi nefisleri aleyhine haddi aşan kullarım! Allah'ın rahmetinden ümit kesmeyin! Çünkü Allah bütün günahları bağışlar. Şüphesiz ki O, çok bağışlayan, çok esirgeyendir.” (Zümer, 53)

“Ömrümüzün şu anına kadar zamanımızı israf etmiş olabiliriz. Fakat ümitsizliğe kapılmamalı ve hemen kendimizi toplayıp bundan sonra bize verilecek zamanı iyi değerlendirmeye çalışmalıyız.”

“Aynı vakti daha faydalı bir işte harcamak varken, daha az faydalı bir işte harcamak o vakti israf etmektir.”

“Hiçbir kul, kıyamet günü şu beş şeyden hesaba çekilmeden bir adım dahi atamaz:

- Ömrünü nerede tükettiğinden,

- İlmini nerede kullandığı ve onunla ne ameller işlediğinden,

- Malını nereden kazandığından,

- Malını nereye harcadığından ve

- Vücudunu nerede yıprattığından.” (Tirmizî, Kıyamet 1)

“Beş şey gelmeden önce beş şeyin kıymetini bil:

- İhtiyarlık gelmeden önce gençliğin,

- Hastalık gelmeden önce sıhhatin,

- Fakirlik gelmeden önce zenginliğin,

- Meşguliyet gelmeden önce boş vaktin

- Ölüm gelmeden önce hayatın.” (Hâkim, Müstedrek, IV, 341)

“Ahirette birçok insan diyecek ki: ‘Ya Rabbî! Bana birazcık daha ömür versen de ben sadaka verenlerden olsam; sıdk (doğruluk) ile iş yapsam; zamanı, mekânı, insanı ve imkânı sıdk ile kullansam?’ Böyle demeden önce kendimize gelmeli, yönümüzü Allah’a dönmeli ve bize rızık olarak verilenlerden Allah yolunda, Allah için harcamalıyız.”

“Allah içinse her şey kıymetlidir, değilse kıyameti gelmiş demektir. Vesselâm…”