Namaz ibadetinden önce uyulması gereken niyet ve kıble aynı şekilde kalbin yapacağı ibadetlerin layığıyla yerine gelmesi için de ön ayar yapılması ve uyulması gereken hususlardır. Peki kalbimizin istikameti, kıblesi nereyedir? Kalbimiz yarda mı, ağyarda mıdır? Kalbi kirleten, paslandıran, fuzuli meşgul eden şeyler bizi yardan alıkoyan şeylerdir. Kişi hayra davet edildiğinde kalbi bunu istemiyorsa kalbinin kıblesini gözden geçirmesi gerekir. Çünkü davet edilen iki şey arasında kalbin seni nereye daha çok çeviriyor ve çekiyorsa kalbin yarı orası olmuştur.Efendimiz’in “... insan vücudunda küçücük bir et parçası vardır. Eğer bu et parçası iyi olursa, bütün vücut iyi olur. Eğer o bozulursa, bütün vücut bozulur. İşte bu et…
Kur’an kimden, neyden, hangi hayatları kurtarır? Ali İmran suresi 103. Ayette Allah Teala وَكُنْتُمْ عَلٰى شَفَا حُفْرَةٍ مِنَ النَّارِ فَاَنْقَذَكُمْ مِنْهَاۜ كَذٰلِكَ يُبَيِّنُ اللّٰهُ لَكُمْ اٰيَاتِهٖ لَعَلَّكُمْ تَهْتَدُونَ “Siz bir ateş çukurunun tam kenarında iken oradan da sizi Allah kurtarmıştı. İşte Allah size âyetlerini böyle açıklıyor ki doğru yolu bulasınız.” buyurmaktadır. Kur’an vahiyle indirilmiştir ve “vahiy” hayat veren “hay” anlamını da taşır. Vahiy değdiği toprağı kurtarır ve ona hayat verir. Aynı cihette vahiy indinde “söz” de barındırır. Kur’an bizlere şifa ve rahmet kaynağı olarak indirilmiştir. Bu tohumların gönüllerde filizlenmesi ve hayat kurtarması temiz olduğu gibi temizleyici olmalarından da kaynaklanır. Eğer hayat içeren bir şeye…
Söz Kur’an-ı Kerimde birçok şekilde geçmektedir: • قَوْلاً سَدٖيداًۙ doğru söz• قَوْلًا كَر۪يمًا saygılı ve iltifatkâr söz • قَوْلًا مَيْسُورًا gönül alıcı, teselli edici, işi kolaylaştırıcı söz • قَوْلًا لَيِّنًا Zalimlerin kalbini yumuşatmak için söylenen etkili, diplomatik söz gibi…Söz varlığı itibariyle ağırdır, asla hafife alınmaz. Bir alemin gönül diyarından diğer alemin gönül coğrafyasına kurulan bir köprü, bir bağdır. O nedenle sözü ciddiye almak onu israf etmemek ve bağı en güzel şekilde kurmak, sözün iffet ve izzetini korumada büyük önem taşır.Aksi halde ağırlığını kaybeden, sıradanlaşan ve bayağılaşan söz iffetini ve izzetini kaybetmenin yanı sıra terbiye ve tezkiye etme gücünü de yitirir. وَقُلْ لِعِبَادٖي…
Kevser suresinin nüzül zamanı Mekkenin ilk dönemleridir. Müşrikler için put sektörü işleyişindeyken, Efendimiz (sav) in bu endüstriye karşı gelmesi müşriklerin Efendimizin Emin sıfatına olan bakışlarını değiştiriyor. Değerli eşyalarını emanet ederken hissettikleri güven, kurulu düzenleri ihtar edildiğinde yerini kin ve nefrete bırakıyor.Müşrikler Efendimizin oğulları vefat edince onun akidesini devam ettirecek bir ark olmayacağını düşünerek ona “ebter” dediler. Çünkü müşrikler nezdinde akide asabiyete (soya) dayanan bir olguydu.Surede iki zıt kavramın mevcudiyeti üzerinden bu konu incelenebilir. Müşriklerin soyu kesik anlamında kullandıkları “ebter” kavramına karşılık Allahu Teala “Kevser” kavramını kullanıyor. اِنَّٓا اَعْطَيْنَاكَ الْكَوْثَرَۜ : Muhakkak ki biz (yanındayız anlamı da içerir) sana bir Kevser verdik.Kevser…
Selam yurdunun ehli olan zümrenin yolculuğundan ve bu yolculuk için gerekli olan enerjiden bahsedeceğiz, bu enerjinin kaynağı yolculuğumuzda ihtimam göstermemiz gereken bir husus.Kur’an-ı Kerim’de bahsedilen “ululelbab” ve “ebrar” zümrelerini mercek altına alıyoruz. ululelbab olarak geçen kavram aklını kullananlar zümresi olarak açıklayabileceğimiz gibi Ebrar zümresi de özünde iyiliği ve rıza makamını amaçlayan ve bunda ısrarcı olan topluluk diyebiliriz. Bu kavramların lubb ve birr köklerinden türemeleri etimolojik olarak yapılan eylemleri arttırıcı ve çoğaltıcı olmalarına işarettir.Bu iki kavramın kesişimi ve senkronizasyonu ise eylemsel ve zihinsel arenanın birleşimi gibi düşünülebilir. Eylemsel arena zihinsel bir etkiyle farklı bir konjonktüre dönüşür. Eylemi yapmak beraberinde kaliteli bir zihinsel…