بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ**وَكُلَّ إِنسَانٍ أَلْزَمْنَاهُ طَائِرَهُۥ فِى عُنُقِهِۦ ۖ وَنُخْرِجُ لَهُۥ يَوْمَ ٱلْقِيَـٰمَةِ كِتَـٰبًۭا يَلْقَىٰهُ مَنشُورًا ٱقْرَأْ كِتَـٰبَكَ كَفَىٰ بِنَفْسِكَ ٱلْيَوْمَ عَلَيْكَ حَسِيبًۭا Her insanın sorumluluğunu omuzuna yükledik. Kıyamet günü onun için açılmış olarak bir kitap çıkarırız.*"Oku şimdi kitabını! Bugün kendini yargılamak üzere kendi nefsin yeter!" (İsra suresi, 13-14)Hayatımızın her anını içeren bir kitap yazıldığının; şuur, idrak ve bilincinde olmak Müslümanlığımızın temel manifestosu olmalıdır. O gün gelmeden önce kendimizi hesaba çekmeliyiz zira hesap görücü olarak nefsimiz yeter.Bu sefer ödevi son güne bırakmadan halledelim inşallah :)Bu bilinci unuttuğumuz zaman mahzun ve metruk oluruz. "Onlar Allah'ı unuttular, Allah da onları unuttu." (Tevbe suresi, 67.ayet)İşte o…
Cennet Sahibi İki Adam! Kehf kıssasının son dersinde yedi uyaran gençten bağımsız olarak başka bir olaydan bahsetmiştik, surenin kendisinde 32. Ayetten itibaren başlayan kısımdan. Kendilerine bahçe (cennet) verilen iki arkadaşın kıssasıydı. Kıssaya geniş bir açıdan bakıp meali okuduğumuzda da bu arkadaşlardan birinin bahçesiyle, sermayesiyle övünmesi ve bu nimetlere yanlış tasavvuruyla (Rabbinin kendisini sevdiği için dünyada bu kadar nimete gark olduğunu düşünmesi) öne çıkması anlatılırken, diğer arkadaşının nasıl bir konumda olduğu anlatılıyor. (Nimetlerin birer imtihan vesilesi olduğunun idrakinde olması). Kıssada dünyada yaptıklarımızdan dolayı cennette bize altından ırmaklar akan cennetlerin vadedilmesi konusu geçiyor. Bu vaadi ilk adımda düşündüğümüzde bizim coğrafyamızdaki insanlar için…
"Bu sayıyı size nasıl takdim edelim bilmiyoruz. Esasında takdim etmek yerine öylece kucağınıza bırakmaktı niyetimiz. Açıklamasız, harfsiz, kelimesiz, sessiz... Sizsiz ve de bizsiz. Sözleri ardı ardına sıralamak her zaman zordu bizim için. Kalem, kağıt ve silgi üçlüsü ile ilişkimizi önceki takdimlerden hatırlıyor olmalısınız. Şimdi her şey biraz daha karışmışken yeniden kalemi elimize alabileceğimizi düşündük. Bunu bize düşündüren neydi, hangi delilikten güç aldık bilemiyoruz. " Harman dergi hep böyle gelir ne nasıl oldu bilinmeden. Vakti dolar, çaba verilir ve Harman gelir.Bu kez baharı bahane ederek bahar gibi günlere kavuşmayı umarak geldi. Hoş geldi. 🌾Tüm sayılara ulaşmak için:https://www.dergikapinda.com/kategori/harmanSosyal medyada takip etmek için:https://www.instagram.com/harmandergi?igsh=MWJlbnd4Mms1ejY2Gönüllü formuna…
Meryem Kimliğini Anlamak 11.10.2023 Hz. Yusuf kıssasında erkeği konuşmadığımız gibi Hz Meryem dersimizde de sadece kadını konuşmayacağız. Çünkü bize anlatılmak istenen sadece cinsiyetten ibaret değil bir ark meselesi, zira itibar ve güç de cinsiyette değil haysiyettedir, haysiyeti yapılandıran şey ise aklına ve kalbine ne koyduğundur. Bu yolda ilgileneceğimiz kimlikler/şahsiyetler: İmran (Hz. Meryem’in Babası), Hanne (Hz. Meryem’in Annesi), Meryem, Zekeriyya - Allah yeryüzüne müdahil olmak istediğinde bu hususta yetkili tek kişi Allah’tır ve seçkin kişilere müdahale eder. Siz Allah için bir yerdeyseniz milyarlarca insan için sizi orada istihdam eden Allahtır, bu da bir müdahaledir. Bir üçgen hayal edelim: Bir köşesinde NEFİS bir köşesinde ÇEVRE…
Konu: Edep, nezaket ve görgü medeniyetimiz➡️ Edep, terbiye demektir, çoğulu adaptır, nezaket kurallarını içerir.➡️ Edep, insanın ölçülü davranmasıdır.➡️ Edepli Ol demek, Allah'tan kork demektir.➡️ İslam Medeniyeti içerisinde yaşayan insanın Edep Ölçüsü; Kur'an ve Sünnettir.➡️ Efendimiz(sav): Hastalıklarınızı "sadaka" ile tedavi ediniz buyurmuştur.➡️ "Edepli insan" Allah ile bağ kurmuş, Allah'ın Ahlâkı ile ahlaklanmış insan demektir.➡️ İslam bir bütündür. Bir insanın nezaketi, edebi bir bütünlük arz eder.➡️ Bir insanın, insanlığını ortaya çıkaran şey, sadece yapmış olduğu ibadetler değildir.➡️ Müslüman, kendisine bakıldığı zaman Allah'ı hatırlatandır.➡️ Kalb-i selim insan, kırılsa bile kırmayan, incinse bile incitmeyen insandır.➡️ Müslüman olmam bana neyi gerektirir? Sorusunu insanlarla olan münasebetimde…